Pinhâni
Pinhâni'nin üyeleri kimlerdir?
Pinhâni’nin 5 üyesi var: Sinan Kaynakcı, Akın Eldes, Zeynep Eylül Üçer, Hami Ünlü ve Selim Aydın . Ancak bizimle sık sık sahneye çıkan müzisyenler var ve onların ismi de grupla beraber anılıyor, özellikle albümde bizimle çalan Cem Aksel ve Demirhan Baylan, bir de albümleri kaydeden Tanju Duru .
Pinhâni ismi nereden geliyor peki?
Zeynep: Pinhâni ismi Sinan ve benim dedemizin şiir yazarken kullandığı mahlastan geliyor. Pinhâni’yi kendisine mahlas olarak seçmiş dedemiz , biz de bu ismi yaşatmak istedik ve bu ismi kullanmaya başladık. Anlamını da sorarsınız, Pinhâni gizli demek.
Pinhâni'ye baktımızda üyelerin aralarındaki yaş farkının epeyce fazla olduğunu görüyoruz. Bunun müzik anlamında çok büyük katkıları olmalı?
Sinan: Kabaca bakıldığında üç kuşak var grupta. Büyükler küçüklerin enerjisinden, küçükler de büyüklerin tecrübesinden yararlanıyor. Vazifemiz arada köprü kurmak .
Biz henüz birinci albümünüz olan "İnandığın Masallar"a doyamamışken, ikinci albümünüz de geldi. İlk albümünüzdeki bu başarıyı neye borçluyuz? Nedir bizi hiç sıkılmadan sizin şarkılarınızı dinleyebilmeye yönlendiren?
Sinan: Çok teşekkürler. Müzik maalesef yetenek olmadan yapılamayan bir şey, biz başarımızı bu yüzden önce şansa, sonra da çok çalışmaya borçluyuz. Kendimizi kanıtladık bir miktar. Bundan sonra da daha çok çalışıp kapıları ardına kadar açmak istiyoruz.
Hami: İkinci albüm için önemli bir baskı vardı, şarkıları konserlerde çalıyorduk , insanlar kayıtlı hâllerini istiyorlardı. Artık konserlerde bize daha rahat eşlik edecekler.
Selim: İyi oldu ikinci albüm.
Albümünüzle ilgili epey bir sorumuz olacak.
Biliyorsunuz ki çağımız gençleri tasarımla epey bir ilgili. İlk olarak kapak tasarımınızdan bahsedelim mi? Özel bir anlamı var mı sizin için?
Pinhani grubu; ilk albümleriyle kazandıkları başarıyı tekrar etmek hatta bu başarının üzerine çıkabilmek için kolları sıvamıştı. Bu zorlu çalışma günleri geride kaldı ve grup, ikinci albümleri olan "Zaman Beklemez"i yayımladı. İşte onlarla yaptığımız keyifli röportaj...
Pinhani grubu; ilk albümleriyle kazandıkları başarıyı tekrar etmek hatta bu başarının üzerine çıkabilmek için kolları sıvamıştı.
Zeynep: Her iki kapağımızdaki resimleri arkadaşımız Nihan Şen çizdi . Yine her iki kapakta da Dilşat Zülkadiroğlu’nun çok emeği geçti . Onlar şarkıları ve hikâyeleri kısmen biliyorlardı ve buradan hareketle bu çalışmaları gerçekleştirdiler .
Sinan: Bizim fikirlerimize en uygun kapakları onların hazırlayacağını düşündük ve öyle oldu. Kapaklar içeriği hakkında fazla kopya vermiyor. Ama istediğimiz de biraz bu .
Şarkı sözleri insanın adeta içine işliyor. Kim yazıyor şarkı sözlerinizi?
Sinan: Şimdilik ben . Arkadaşlardan katkı bekliyorum…
Özellikle ikinci parçanız olan "düğün" üzerinde durmak istiyoruz. Çok "bizden", "bizi" anlatan bir şarkı bu. İlhamını nereden aldı bu şarkı, neden yer vermek istediniz bu şarkıya?
Sinan: Tabii ki bir düğünden aldı, aslında gidilen tüm düğünlerden. Bu konu yer verilmesi gereken bir konuydu. Düğünler ve orada yaşanan her şeyin ne kadar abuk olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu kendi dilimizde anlatmaya çalıştık.
İki kere karşılaşıyoruz düğün şarkısı ile, farklı formatlarda?
Akın: Stüdyoda şarkıları işlerken bazen işi abartıyoruz. Aslında tüm şarkılar düğünün ikinci hâli gibi yalın, biz onları çeşitli düzenlemelerle başka bir yere taşıyoruz. Ama bazen en ilkel hâli daha sıcak olabiliyor. Bu şarkının en ilkel hâlini de bu albüme koyduk. Gelen tepkiler de, işi bazen abarttığımızı ve bazı şeyleri daha yalın hâliyle bırakmamız gerektiğini bir kere daha gösterdi.
Sinan: Bu şarkının her iki versiyonundan da memnunuz. Sadece tek bir doğru olmadığını kendimize ve dinleyiciye bir kere daha ispat etmek istiyorduk, biz ikna olduk, sanırım dinleyici de olmuştur .
Dursana dünya adlı parçanızla bir müzik yarışmasına katılmışsınız ve hiçbir derece elde edememişsiniz. Bunu albümünüzde açıkça paylaşıyorsunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Selim: Bu yıllar önceydi ve yarışmalara inanmasak da yarışmaya katılmaktan başka çaremizin olmadığını sandığımız yıllardı. O yıllarda bu kadar çok müzik yarışması da yoktu. İnsanlar bu yarışmalara lüzumundan fazla bel bağlıyorlar. Neticede o yarışmada biz başarılı olamadık ama yine bir şekilde önümüz açıldı. Bunu paylaşarak insanların müziğe olan inancını arttırmak ve yarışmalara olan bağımlılıklarını azaltmak istedik.Hem zaman beklemez diyorsunuz hem de dursana dünya. Bu albümde "zaman" ile yaşadığınız çatışma nedir?
Sinan: Zamanla aramızda ciddi bir güç farkı var, hep ezilen taraf biz, yani insan oluyor. Bu iki şarkıdan birinde zamanla olan eşitsiz mücadeleyle dalga geçerek hayatla barışmaya çalışmak söz konusu, diğerinde ise zamanın durmayacağını kabul eden bir anlayış var.
Sırası değil parçanız ise sözleri az, kendisi uzun ve oldukça sitemkâr bir şarkı. Çok merak ettik, acaba özel bir anlamı olabilir mi?
Sinan: Merakınızı tam olarak gideremeyeceğiz ama tüm şarkıların çok özel hikâyeleri var. Konuyu anlatabilmişsek az sözle, daha fazlasına gerek yok. İhtiyaç olduğunda uzun uzun anlatıyoruz zaten.
Gelelim enstrümanlara. Albümünüzde çok çeşitli enstrümanlara rastlıyoruz. Bu konuda nereden besleniyorsunuz?
Selim: Hepimiz farklı türdeki albümleri ve konserleri takip ediyoruz. Mümkün olduğunca çok sayıda enstrümanı da çalmaya çalışıyoruz .
Sinan: Albümde yer alan tüm enstrümanlar hakkında ciddi kafa yoruyoruz ve bu aletleri en iyi çalan kişileri dinliyoruz.
Albümünüzü internet ortamında da dinleyicilerinizle paylaşıyorsunuz. Bu tip paylaşımlar nasıl sonuçlar doğuruyor?
Zeynep: Evet, albümler bize ait olan pinhani.com’da ücretsiz yayınlanıyor. Bize göre en doğrusu bu. İnternetten şarkı bulmanın bu kadar kolay olduğu bir ortamda albümü siteden yayınlamak çok önemli bir şey bile değil, sadece dinleyiciye bir kolaylık sunmuş oluyoruz. Bunun da çok faydasını görüyoruz. İlk albümü 2 yıl içinde alan kişi sayısı, siteden albümü 1 haftada dinleyen kişi sayısından daha az. Önemli olan müziğimizi tanıtmak, her şarkımızın dinlenmesi bizim için çok önemli .
Hami: İnsanlar da bu duruma çok sempatiyle yaklaşıyorlar. Takdir ediyorlar.
Konserlerinizle tüm Türkiye’yi geziyorsunuz. Buralardaki tepkiler nasıldır?
Sinan: Tüm konserlerde coşkulu bir kalabalık görüyoruz ama, bazı şehirlerin konsere ve her türlü sosyal faaliyete çok daha fazla ihtiyacı var. Buralarda konser verdiğimizde daha mutlu oluyoruz.
Sırada nereler var?
Selim: Bu ay Edirne’den Van’a kadar çok ciddi bir turnemiz var, Türkiye’nin her bölgesine gidiyoruz. Sitemizden detaylara bakabilirler.
exi26'lı dinleyicilerinize buradan neler söylemek istersiniz?
Sinan: Şimdi 26 yaşından daha küçük olmak vardı
Akın: Şimdi 28 olmak vardı
Selim: Bizim zamanımızda bankalara kurtlar inerdi, kıymetini bilmek lazım bugünkü imkânların
|