Kültür şokunun evreleri de var
Gözlem
Bu ilk evrede, yeni tanıştığın kültürü tanıma çabalarında olursun. Bu heyecan verici bir dönem ve sürekli yeni şeyler göreceğinden sıkıntıların ve korkuların en az seviyede. Enteresan farklılıklar dikkatini çok fazla çeker. Keşfetme enerjin fazlasıyla artar, heyecan doruktadır fakat aynı zamanda biraz da hassasiyet görülür. Yalnız kalma, arkadaş bulamama ve ortama yabancılık, korkuları ve hassasiyeti artırır. Bu evrede insanları etkileme çabaları da sarf edeceksin.
Uyumsuzluk - Endişe
Bu evrede pişmanlık belirtileri başlıyor. ‘’Neden buraya geldim ki? Ne işim var benim burada? Yalnız kaldım, ailemi özledim, alışamadım’’ düşünceleri ile uğraşacaksın. Gittiğin okul, ortam veya kurslar sana çok yabancı gelebilecek ve sistemlerini kabul etmekte zorluk çekebileceksin.
Bu dönemde geri dönme planları yapılır, her şeyden çabucak vazgeçilir. Bu döneme mücadele evresi de denilebilir, bu mücadele içinde bu ülkeye neden gelindiği unutulur ve amaçlar göz ardı edilir. Bu dönemde kişiler kendilerini geriye çekerler ve izolasyon başlar. Bu durumda da dil öğrenmek zorlaşır çünkü insan ilişkilerinden kaçış başlar. Aynı zamanda farklılıklar anlaşıldığında kendine güven azalır. Karşı tarafın da yanlış anlaşılma oranı artar.
Kızgınlık
Bu evrede farklılıkları bir türlü kabul edemezsin. Değişikliklere kızgınlık ve öfke duyarsın. Hoşgörü sınırın en aza inmiştir. Karşındaki herkese şüphe ile yaklaşırsın, hep ters bir şeyler yapacaklarmış hissine kapılırsın. Bir anlamda bir düşmanı tetikte bekleme pozisyonuna geçersin. Bu durumda yeni kültüre karşı bir ret söz konusudur. Böylece bu kültüre ait nelerin gerçekten de hoşuna gidebileceğini kavraman zor olacaktır. Yine de bu öfke hâli kendine güvenini tekrar kazanmana yardımcı olacaktır.
Kabullenme - Alışma
Bu dönemde artık farklılıkları anlamaya başlıyorsun. Tabii bu evreye gelmek bir veya üç ay sürebilir. Bu evrede biraz daha rahatlıyorsun, ilişkilerin güçleniyor ve kendine güvenin artıyor. Bu dönem en verimli dönemin olacak. Sanki uzun zamandır o ülkedeymişsin, sanki hep oradaymışsın gibi hissedeceksin. Bu rahatlıkla kurulan yakın ilişkiler sayesinde de yabancı dilin daha da gelişecek. Karşındakileri anlamak ve onlarla uyum içinde yaşayabilmek sana güç katacak. Kendini ve çevreni keşfettiğin bu anda sorumluluk duyguların da gelişir.
Geri dönüş
Bu kez de oradaki insanlardan ayrılacak olma düşüncesi seni sarmaya başlar. İlk başta onları yadırgarken şimdi onlardan ayrılmak zor gelecek. Ayrıca ülkende nasıl karşılanacağın, nelerle yüz yüze geleceğin, iş bulabilecek miyim soruları seni biraz ürkütebilir.
Kendi kültürünü kaybetme korkusu
Yurt dışına uzun süreli gittiğinde ve farklı kültürlere alışmak zorunda kaldığında kendi kültürünü kaybetme korkusu yaşayabilirsin. Sonuçta o kültüre alışman ve biraz da onlar gibi davranman gerekiyor. Fakat kişinin kendi kültürünü kaybetmesi imkânsızdır. Küçük yaşlardan beri edinilen bu birikim, başka bir kültüre adapte olma zorunluluğu ile yok olup gitmez. Aksine sana farklı gelen bu kültür ile kendi kültürünün kıymetini anlamaya başlayacaksın.
Farklı bir ülkenin kültürel yapısını algılayabilmek için ön koşul, değişikliklere açık olmak ve uyum göstermek. İnsanoğlu, benliğini yitirmeden değişiklikleri kolayca abzorbe edebilecek bir yapıya sahip.
Kendi kültürünü kaybetmeyeceğin gibi, yapabileceğin en güzel şey, yurt dışında tanıştığın insanlara kendi kültüründen bahsetmek, gelenek göreneklerini paylaşmak olacaktır. Hatta ince bir kıyaslamayla, farklı ülkelerin farklı kültürlerini gözden geçirerek hoş sohbetler edebilir, hem tanıdıklarının hem kendi kültürünü geliştirebilirsin. Onlar da senin anlattığın adetlere, inançlara ve birçok kültürel yapıya şaşıracaklar, fakat ilgi duyacaklardır.
Evim evim güzel evim… mi?
Eve dönüşte yaşayacağın bazı problemler de olacak. Yakın arkadaşların, ailen ve akrabaların senin değiştiğini düşünerek sana önyargı ile yaklaşabilirler.
Her şeyden önce biraz değişmiş olabileceğini aklından çıkarma. Karşılaştığın her insanı değişmediğin konusunda ikna etmek zorunda değilsin. Onların bu duruma alışmasını beklemelisin. Ayrıca tecrübelerini onlarla paylaşman iyi olacaktır. Neler yaptığını onlara anlatabilirsin.
Dönüşünde bu kez de kendi ülken için bir kültür şoku yaşayabilirsin. Şimdi orada kabullenemediğin birçok şey sana normal gelirken, ülkende normal karşıladığın şeyler tuhaf gelmeye başlayabilir.
Ayrıca Türkiye’de ne yapacağım, iş bulabilecek miyim, yurt dışına gitmiş olmam gerçekten beni olumlu mu etkileyecek soruları kafanda dönmeye başlayacaktır. Bu durumda ailenin ve yakınlarının desteğine ihtiyacın olacak.
Güçlü olman, ufak ayrıntılara takılmaman gerekiyor.
Kültür şokuyla baş edebilirsin
Kültür şokunun atlatmanın yolları da var tabii ki. Böyle bir evreden geçmek çok normal. Fakat bu durumda ne yapman gerektiğini iyi bilirsen bu süreci bir avantaja dönüştürme imkânın da var.
Dikkat etmen gereken bazı şeyler var, işte bunlara bir kulak kabart ve karşılaştığın yeni kültür ile boğuşmak yerine, ondan keyif almaya bak, yeni şeyler öğrenmenin tadını çıkar!
Bu yeni ülkeye giderken beklentilerini çok yukarılarda tutma. Oranın sana neler getireceğini gözünde çok fazla büyütme. Evet, çok güzel şeyler öğreneceksin fakat yersiz beklentilere kapılma.
Öncelikle biraz gözlem yapmak gerek. Sözlü ve bedensel iletişim yollarını incelemeli ki sana ters gelebilecek herhangi bir harekete şaşırma ya da karşındakileri şaşırtacak hareketler yapma. Seninle aynı durumda olan insanların da neler yaptığını gözlemlemek önemlidir.
Aklına bir şeyler takıldığında, bir şeyi anlamadığında oturup kara kara düşüneceğine karşındakilere soru sormalısın, açıklamalar istemelisin ki ne sen onları yanlış anla ne de onlar seni yanlış anlasın. Karşındaki kişiler senin bazı şeyleri anlayamayabileceğini ya da açıklayamayacağını zaten önceden biliyor, bu yüzden soru sormaktan, öğrenmeye çalışmaktan çekinme.
Başkalarının hareketleri çok tuhaf, alışılmadık gelebilir. Bu tür durumlarda ön yargıyla yaklaşıp karşındakini kötü şeyler yapıyor diye yargılamak yerine, onun farklı bir kültüre sahip olduğunu, onun için bu yaptığının gayet normal olduğunu, bu yüzden gayet rahat davrandığını düşünmelisin.
Olaylara ve kendi hatalarına esprili yaklaşmak en iyisi olacak. Bu neden böyle, ben neden böyle yaptım, o neden böyle yaptı diye gerilip durumu kasmak sana her zaman zarar verecektir. Ama ‘bak görüyor musun ben bunu yanlış anlamışım aslında böyleymiş’ diye kendine gülüp geçersen kesinlikle kendini daha iyi hissedersin. Sonuçta bu durumda da yeni bir şey öğrenmiş olacaksın.
Keşfetmenin önemini de unutmamak gerek. Yeni şeyler deneyip değişik kültürlerdeki insanlarla vakit geçirmek vizyonunu genişletecek.
Bu ülkeye neden gittin? Tabii ki yeni şeyler öğrenmek, dilini geliştirmek, eğitimini artırmak çeşitli kültürler tanımak için. Bu; içe kapanarak, herkesin seni anlamasını ya da başkalarının seninle tanışmasını bekleyerek olmaz. Faal ol. Kulüplere üye ol, organizasyonlara katıl, öğrencilerin organizasyonlarında yer al, ev partilerine mutlaka git.
Zor zamanlarında danışacağın kişiler olmalı. Ülkenden öğrencilerle, öğretim üyeleri ile, yabancı öğrenciler ofisi veya komşunuz ile sorunlarını paylaşırsan onlar mutlaka sana yardım edecektir.
Yabancı öğrencilerle ilgilenen ofisteki danışmanlarla mutlaka görüş. Onlarla senden önce görüşen birçok öğrenci olduğunu unutma. Olayları tek başına çözmeye çalışmaktansa, başkalarına danışmakta yarar var.
Peki bu kültüre karşı ne yapmak gerek? Kültürü tamamen benimsemeli mi? Yeni karşılaştığın kültürü kendi kültürünmüş gibi görmemelisin, bununla beraber bir savunma aracı olarak kendi kültürüne sıkı sıkıya bağlanmamalısın. Karşılaştığın bu yeni kültüre karşı çıkma aynı zamanda teslim de olma.