Kış Modası

Bu kış moda ikonaları tarafından belirlenmiş trendlere mi ayak uydurmak lazım, yoksa rüküş görünmek uğruna da olsa içimizden gelen sesi dinleyerek canımız ne isterse onu giyinmek mi?

Moda nedir? Can alıcı bu sorunun aynı etkiyi yaratacak tek bir cevabı yok. Tam da bu noktada "renkler ve zevkler tartışılmaz" lafı devreye giriyor. Biz de bu laftan yola çıkarak madem cevabı biz yazamıyoruz, o halde bu yılki trendleri yazalım da seçimi size bırakalım dedik.

Bu yılki sonbahar kış koleksiyonlarının hemen hemen hepsi canlı renklerden oluşuyor. Ekoseler, puantiyeler, cafcaflı renkler ve parlak kumaşlar çok moda. Kışın rehaveti ve kasveti yetmiyormuş gibi bir de üstüne krizden kaynaklanan sıkıntılı günleri canlı renklerle bertaraf etme fikri, gizli bir anlaşma yapılmışcasına tüm modacılar tarafından uygulanmış. Öne çıkan renkler arasında turuncu ve mor var. Her iki renk de hayli iddialı. Eğer sevmiyorsanız kullanımı zor olan bu renkleri öncelikle aksesuarlarınızda kullanarak, kendinize alışma süreci tanıyabilirsiniz. Örneğin turuncu bir yağmurluk ya da trençkot almakla işe başlayabilirsiniz. "O ne öyle havuç gibi dolanamam ben ortalıklarda" diyorsanız eldiven veya atkıyı önerebiliriz. "Bu da olmaz" derseniz tercihinizi, her daim göz önünde olmayan ama yeri gelince çıkarıp havanızı da atmanızı sağlayacak cüzdandan yana kullanabilirsiniz. Bu fikri de beğenmediyseniz, turuncu sevmediğinizi kabul edin de bu mevzu kapansın.

Kemer, çanta ve çorap alışverişlerinizde mor rengi öneriyoruz. Siyah ile kolayca kombinlenebilmesi morun en büyük avantajı. Siyah bir palto altına ki hemen hemen herkesin bir siyah paltosu vardır, mor opak bir çorap oldukça hoş olacaktır.

Yeni sezonda tasarımcılar ekose desenini o kadar farklı şekilde yorumlamışlar ki, herkesin tarzına uygun ekose bir parça bulmak mümkün. Yalnız hemen hatırlatalım, ekoseli ve puantiyeli kıyafetler seçerken vücut ölçülerinizi de göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Eğer fit bir vücudunuz varsa sorun yok. Ama kısa boylu ve hafif kilolu iseniz özellikle elbise gibi büyük parçaları seçmekten şiddetle uzak durun. Çünkü büyük kareli ekoseler sizi olduğunuzdan daha kilolu gösterir, bizden uyarması. "Evet kiloluyum ama illa da ekose isterim" diyorsanız önerimiz şapka veya ayakkabı modellerini tercih etmeniz olacaktır. "İnceyim, uzunum ekose de isterim, puantiye de" diyenlerdenseniz ekoseli bir mini etek sizi paklar. "Liseli kız" tavrına da manidar bir gönderme yapmış olursunuz. Bir de altına dize kadar çıkan çorap aldınız mı iş bitmiştir.

Küçükken annelerimizin zorla giydirmeye çalıştığı pofuduk montları hepiniz hatırlarsınız. İşte onların daha "hoş" olanları bu sonbaharın en son trendlerinden biri. Belden kemerli, kısa, dar ve parlak renklerle tasarlanmış pofuduk montlar, bırakın çocuksu durmayı gayet seksi ve feminen bir hava yaratıyor. Hazır konu montlara gelmişken belirtmek de yarar var, sezonun gözde modelleri arasında plastik dokulu, PVC benzeri kumaştan yapılmış kısa ceketler de var. Hani en ufacık bir hareketinizde haşır huşur ses çıkarmanıza ve etraftaki herkesin size odaklanmasına neden olurlar. İşte onlar bu yıl oldukça popüler.

Gelelim ayakkabılara. Yüksek topuk her yıl olduğu gibi bu yıl da kendini gösteriyor. Yalnız diğer yıllardan farklı olarak bu yıl topukların boylarında (nedense topuk uzunluğunda biz de inç kullanmaya başladık, santimin suyu çıkmış gibi) hayli artış söz konusu. 6 inç yüksekliğinde topuğa sahip ayakkabılar Hollywood ünlülerinin ayaklarında boy göstermeye başladı bile. Hatta İngiltere'de kadınlar yüksek topuk sevdasından vazgeçemeyeceklerini anlayıp, ağrıyan ve yorulan ayaklarına önlem olarak botoks yaptırmaya bile başlamışlar. "Yok artık daha neler" demeyin. Şu sıralar moda gündeminin en taze haberlerinden biri ayak botoksu. Topuklu ayakkabı giymeden bakkala bile gitmeyen Victoria Beckham’ın ne zaman ayak botoksu yaptıracağı konsunda bahis açan siteler var.

Eğer erkekseniz ve büyük bir sabır ve de umutla yazıyı sonuna kadar okuyup "hani bana, hani bana" diyorsanız size bir iyi bir de kötü haberimiz var. İyi haber, sıra size geldi. Kötü haber ise maalesef beyler sizinle ilgili kadınlar kadar söyleyecek sözümüz yok. Lafı uzatmadan hemen 2008 sonbahar kış koleksiyonunda öne çıkanları sıralayalım. Takım elbiseler bu yıl da geçen sezon olduğu gibi dar kesimli, hani olur da özenirseniz. Ekoseli triko kazaklar ve süveterler klasik çizgiyi canlandırmak için tercih edilebilir. Bu yıl erkek kreasyonlarında da canlı renkler göze çarpıyor. Lacivert, saks mavisi, kırmızı, oranj, yeşil, sarı, fuşya ve mor renkli kazak, triko ve hırka modellerine hemen hemen tüm vitrinlerde rastlayabilirsiniz. Size en güzel haberimiz ise artık ceket ve pantolon ceplerinizin sarkmasına gerek kalmayacak. Çünkü bu yıl çanta çok moda. Özellikle "postacı çantası" olarak anılan omuza asılan çantalar, spor da olsa klasik de olsa tüm kıyatlerle kullanılabilir hale geldi.

Öte yandan az ve öz aksesuar seçenekleriniz içinde bulunan kol düğmeleri, küpe ve saatler yine trend. Parlak tek taş küpe, üzerinde çizgi film kahramanlarının bulunduğu birer kol düğmesi ve şık bir saatle tarzınızı ve de tavrınızı ortaya koyabilirsiniz. Kravat konusu ise muallakta. Barack Obama'nın hemen hemen tüm seçim kampanyası boyunca takım elbiselerini kravatsız kullanması moda akımında da "değişim"e yol açtı. Ciddi bile olmanız gerekse rahatlık ve özgürlük sloganı havalarda uçuşuyor.