GENÇ OGRETMEN
ANASAYFA
İLETİŞİM
ONLiNE DERSANE
KARİYER
EGİTİM
KULTUR-SANAT
HOBi
SPOR
GEZi
MUZiK
SAĞLIK
=> Şifalı Bitkiler
=> ŞEKER HASTALIĞI
=> KANSER HASTALIĞI
=> DAMAR SERTLİĞİ
=> ENFARKTÜS
=> HİPERTANSİYON
=> KALP SPAZMI
=> KANSIZLIK
=> KOLESTEROL
=> MİTRAL YETERSİZLİĞİ
=> SÜREKLİ DÜŞÜK TANSİYON
=> VARİS
=> Zayıflama önerileri
=> Metabolik Sendrom
=> Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
=> Katarakt Tedavisini Ertelemeyin
=> Miyom nedir Kansere dönüşür mü
=> Burkulma - İncinme
=> A. ATOPİK DERMATİT ( EGZEMA ) NEDİR ?
=> Zührevi hastalıklar
=> Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Korunma ve Alınacak Tedbirler
=> impetigo
=> Sivilcilerden Kurtulmak için evde Yapabilecekleriniz
=> Göğüs Kanseri Nedenleri, görülme sıklığı ve risk faktörler:
=> Akne Vulgaris Sivilce
=> Vücudunuzun Sesine Kulak Verin
=> Göbekten Kurtulmanın Yolları
=> Cildinizi canlandırmanız için 20 öneri
=> Adet Dönemlerinizi Siz Belirleyin
=> Pratik Sağlık Bilgileri
=> İlk Yardım
YAŞAM
TEKNOLOJi
SİNEMA
KiTAP
ALTERNATiF TIP
EGLENCE
OYUNLAR
ARŞİV
GÖRÜŞ KABİNİ
TOPLiST
DiNi YAZILAR

Ekol Hoca Din dersi Matematik Nişanlık Modelleri
İlk Yardım

İlk Yardım


Depremde Hayat Kurtaran Üçgen !!!


Adım Doug Copp. Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslar arası Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları müdürüyüm. Bu makaledeki bilgiler bir deprem anında hayat kurtaracaktır.
875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma ekipleriyle çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum, ve çok sayıda
ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 Yıl boyunca birleşmiş milletler felaket "azaltma" uzmanıydım. 1985'ten beri aynı anda
gerçekleşenler hariç dünyadaki bütün büyük felaketlerde çalıştım.
1996'da benim hayatta kalma metodumun geçerliliğini ortaya koyan bir film yaptık. Türk hükümeti, İstanbul belediyesi, İstanbul üniversitesi, Case yapımcılık, ve ARTI bu pratik ve bilimsel testin filme alınmasında işbirliği yaptılar.
İçinde 20 maket (mannequis) olan bir okulu ve evi yıktık. On maket"çömel ve korun" metodunu uygularken, 10 maket "hayat üçgeni" metodumu uyguladı. Tasarlanmış yıkımdan sonra görüntüleri filme almak ve sonuçları belgelemek için enkazı geçip binaya girdik. Bina yıkımlarında oluşabilecek şartlardahilinde direk olarak gözlemlenebilen ve bilimsel şartlar altında hayatta kalma tekniklerimi uyguladığım film "çömelip korunan/saklanan" kişiler için hayatta kalma şansının sıfır olduğunu ortaya koydu. Hayat üçgeni metodumu kullananlar için hayatta kalabilme şansı yaklaşık olarak % 100 oldu. Bu film Türkiye'de ve Avrupa'nın geri kalan kısmında milyonlarca izleyici tarafından izlendi. Bu film ABD, Kanada ve Güney Amerika'da RealTV programında izlendi.
Enkazına girdiğim ilk bina 1985 Mexico City depreminde bir okuldu. Bütün çocuklar sıralarının altındaydı. Her bir çocuk kemiklerinin kalınlığına kadar ezilmişlerdi. Sıralarının yanındaki koridorlara uzanmış olsalardı hayatta kalmış olabilirlerdi. Bu "ayıptı, gereksizdi" ve çocukların neden koridorlarda (sıraların arasında) olmadığını merak ettim. O an, çocuklara bir şeyin/eşyanın altına saklanmalarının söylendiğini bilmiyordum.
Basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen tavan ağırlığı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken yanlarında bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim "hayat üçgeni" dediğim alandır.
Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa daha az ezilecektir. Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan kişinin yaralanmama olasılığı o kadar artar. Bir dahaki sefere televizyonda yıkılan bina izlerken gördüğün üçgenleri say. Heryerdeler. Yıkılan bir binada göreceğiniz en yaygın biçimdir.
Deprem anında hayatta kalma, ailelerine bakma ve başkalarını kurtarma hakkında 750 bin nüfuslu Trujillo kentinin İtfaiye bölümünü eğittim. Trujillo İtfaiye Departmanının kurtarma şefi Üniversitede profesördür.
Bana her yerde eşlik etti. Kişisel ifadeleridir:
"Adım Roberto Rosales. Trujillo kurtarma ekibi şefiyim. 11 yaşındayken çöken bir binada mahsur kaldım. Mahsur kalışım 1972 yılında 70.000 kişini öldüğü depremde oldu. Erkek Kardeşimin motosikletinin yanında oluşan "hayat üçgeni" içinde hayatta kaldım. Yataklarının veya sıraların, masaların altına giren arkadaşlarım ezilerek öldüler (isim, adres vb detayları anlatıyor). Ben hayat üçgeninin yaşayan örneğiyim. Ölen arkadaşlarım "çömel ve korun" örnekleridir.
DOUG COPP'UN ÖNERİLERİ
1) "Binalar çökerken basitçe "çömelen ve korunan" kişiler istisnasız her defasında ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin altına giren kişiler her zaman ezilirler.
2) Kediler, köpekler ve bebekler'in hepsi doğal bir şekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar. Deprem anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz.
Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepe, geniş büyük bir eşyanın yanında durun.
3) Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi basittir; ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder. Eğer ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur. Ayrıca, ahşap binalar daha az yoğunlukta yıkılış ağırlığına sahiptir. Tuğla binalar ayrı tuğla parçalarına ayrılacaklardır. Tuğlalar bir çok yaralanmalara sebep olacaktır, ama (beton) bloklardan daha az ezilmiş vücutlar yaratırlar.
4) Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. Oteller müşterilerine deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını salık veren bir uyarı notunu odalarda her kapının arkasına asarlarsa depremlerde çok büyük hayatta kalma oranlarını sağlayabilirler.
5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir koltuğun/sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın.
6) Bina çökerken Kapı kirişlerinin altına geçen herkes ölür...Nasıl mı? Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi öne veya arkaya doğru düşürse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz!
7) Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklı bir "frekans aralığına" sahiptir; ana binadan bağımsız/ayrı olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yıkılışı gerçekleşene kadar. Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar yüzünden yaralanırlar. Korkunç şekilde sakatlanırlar. Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi en muhtemel kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa dahi, merdivenler bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesi ile çökebilir. Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa dahi her zaman güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir.
Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse dışına çıkın. Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde olmak çok
daha iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız, çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktır.
9) Aynen Nimitz yolundaki katlar arasındaki (yıkılan) blokların meydana getirdiği gibi, deprem anında üst yolun yıkılmasıyla ezilen araçların içinde bulunan insanlar ezilirler. San Francisco depreminin kurbanlarının hepsi araçlarının içindeydiler. Hepsi öldü. Araçlarının
dışına çıkıp,aracın yanına uzanıp veya oturarak kolaylıkla hayatta kalabilirlerdi. Ölen herkes eğer araçlarından çıkıp, araçlarının yanına oturabilseler veya uzanabilselerdi yaşıyor olabilirdi. Ezilen bütün araçların yanında-kolonların direkt olarak üzerine düştüğü araçlar hariç- 3 feet yükseklikte boşluklar oluşmuştu.
10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kağıdın olduğu ofisleri dolaşırken kağıdın sıkışmadığını/ezilmediğini keşfettim. Kağıt yığınlarının/kümelerinin etrafında geniş boşluklar bulunur/oluşur.

Denizde kramp girerse ne yapmalı ?

Genellikle spor yaparken ortaya çıkan krampın denizde yüzerken gerçekleşmesi halinde çok tehlikeli olduğunu çoğumuz biliyoruz, ''Kasların kasılmasıyla meydana gelen kramp, kişinin kramp giren uzvunu hareket ettirememesine neden olur. Bu durum suda gerçekleşiyorsa, boğulmalarla sonuçlanan üzücü olaylar yaşanabilir.''
Krampın, kasların içinde bulunan miyofibril olarak adlandırılan kulakçıkların, güç ortaya çıkarabilmek için iç içe geçmesinin ardından gevşeme hareketini yapamamasıdır.
''Uyku dengesizliği, hava değişimi, stres, yorgunluk gibi faktörler, krampın ortaya çıkmasındaki en temel nedenlerdir. Kramp giren bölgeye, pek çok kişinin uyguladığı germe, kıl çekme, iğne batırma gibi yöntemler kesinlikle bilimsel değildir. Ancak Türkiye'de pek çok profesyonel futbolcu bile, antrenmanlar sırasında bilimsel olmadığı gibi, krampın derecesini artıran iğne batırma, kıl çekme, kasılan bölgeyi germe gibi son derece yanlış hareketleri yapmaktadır. Çünkü, bir dokuya batırılan iğne ya da o bölgeden kıl çekme, kilitlenen kasın iyice kasılmasına neden olur. Oysa yapılması gereken şey oldukça basittir. Eğer bükücü olarak nitelenen kaslara kramp girerse, onun tam tersindeki açıcı kaslara hafif bir mukavemet uygulanır. Böylece, kilitlenen kaslar, kısa süre içinde birbirinden ayrılacaktır.''
Suda kramptan nasıl kurtulunur?
Krampın en çok kaval kemiğinin arkasında bulunan kaslarda meydana gelir ''Örneğin yüzerken bu bölgeye kramp girdiğinde, paniğe kapılmadan, kramp girmeyen ayağın yardımıyla kramp giren ayak, bilekten aşağı yukarı doğru hareket ettirilmelidir. Bu hareket, önce, kaval kemiğinin önünde bulunan açıcı kasları, ardından kramp giren ayağın arkasında bulunan kasların gevşemesini sağlayacaktır. Böylece kişi, suda yüzerken bile kramptan kolayca kurtulabilir.''
Özellikle, ayak kaslarına kramp giren futbolculara, sorunun giderilmesi için ayağın gerilmesi ya da o bölgeye iğne batırılmasının ileri dönemde bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. ''Kramp sırasında germe uygulanan kasların miyofibrilleri (kulakçıkları) zarar görecektir. Bu durumda söz konusu kasın performansı düşer ve fonksiyon zayıflığı görülür. Daha da önemlisi, özellikle futbolcularda, dizlerin üzerine kas sarkması şeklinde ortaya çıkan Quats Expention rahatsızlığı ortaya çıkar.''

Suda Boğulma ve İlk Yardım

Suda boğulmakta olan kişiye yapılması gereken ilk şey, can yeleği, can simidi gibi batmaz bir cisim veya yüzme aracı atılmasıdır. Bunlar yoksa uzun bir sopa, kayık küreği gibi araçlarla da yardım edilebilir

* Ağzındaki takma dişler veya yabancı cisimler derhal çıkarılmalı, boğazındaki salgılar temizlenmeli.
*Başı iyice arkaya yatırılarak, alt çenesi iki elle kavranıp geriye doğru çekilmeli. (Ensenin altına katlanmış giysiler konabilir.)
* Bir el kazazedenin alnına, diğer elin işaret ve baş parmakları burnu kapatacak şekilde yerleştirilmeli. Kurtarıcı, derin nefes aldıktan sonra dudaklarını kazazedenin dudaklarına bitiştirerek güçlü bir nefes vermeli. Soluk verilmesinin ardından, kazazedenin soluk vermesini sağlamak için ağzı açık tutulmalı.
Bu işlem 2 kere tekrarlandıktan sonra, göğüs kafesine bastırılarak kalp masajına başlanmalı. Kurtarıcı kazazedenin yanı başına diz çökerek, bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki el ise sırtına yerleştirilmeli. Göğüs kemiği üzerine omuz ile vücudun ağırlığı gelecek ve 30-40 kilogramlık bir güç oluşturacak şekilde güçle bastırılıp, sonra hızla bırakılmalı.
*Akciğerlere dolan suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilmemeli, derhal yapay solunuma başlanmalı.
* Suya dalma sırasındaki kazalara bağlı olarak boyun omurlarında kırık veya kayma olabileceğinin unutulmaması gerekir.


REKLAM ALANI

Reklamı Kapat
Bugün 74 ziyaretçi (108 klik) kişi burdaydı!

Zirve100 Site ekle
Eğitim
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol