GENÇ OGRETMEN
ANASAYFA
İLETİŞİM
ONLiNE DERSANE
KARİYER
EGİTİM
KULTUR-SANAT
HOBi
SPOR
GEZi
MUZiK
SAĞLIK
YAŞAM
TEKNOLOJi
SİNEMA
KiTAP
=> Twilight Saga
=> Ünlü kitap karakterleri: Çalıkuşu Feride
=> Küskün Kahvenin Türküsü
=> George Orwell
=> Hayata Başka Bir Biçimde Bakmak
=> Julio Cortazar ile Fantastik Dünyalara Yolculuk
=> Nankör mü, melankolik mi?: Edebiyatta kediler
=> Klasik edebiyata giriş kitapları
=> Pulp Edebiyatı'na Giriş
=> Bilim kurgu dünyası
ALTERNATiF TIP
EGLENCE
OYUNLAR
ARŞİV
GÖRÜŞ KABİNİ
TOPLiST
DiNi YAZILAR

Ekol Hoca Din dersi Matematik Nişanlık Modelleri
Twilight Saga

Twilight Saga

Twilight SagaYüz yaşındaki vampir sıradan bir insana gönlünü kaptırır. Kız da onu sever ve ardından olaylar gelişir. Tanıdık bir hikaye aslında özellikle Buffy the Vampire Slayer ile büyüyen nesil için neredeyse tekrar niteliği taşıyor. Pek çok yerde Twilight serisi anlatılırken bu çerçeve içinde tanıtılmakta. Halbuki olaylar biraz daha farklı bu sefer. Stephenie Meyer faktörü var işin içinde. 2003 yılında seriye adını veren Twilight’ı (Alacakaranlık) yazmaya karar verdiğinde olayın bu kadar büyüyeceğini tahmin ediyor muydu, bilinmez. Ama şu bir gerçek ki Twilight kitapları dünya çapında best-seller olmakla kalmadı. Müzikten, sinemaya, neredeyse yaşamın her alanında kendini gösteren bir gençlik fenomeni haline geldi. Mesela romanın geçtiği yer Washington’ın küçük yağmurlu kasabası Forks Twilight turizminin kalbi oldu. Twilight temalı müzik grupları, internette dolaşan sayısız fan videoları hepsi bir kenara serinin karakterlerine aşırı bir bağlılık var. Öyle ki fanlar kitapları bitirse de, karakterlerin içinde olduğu kendi fanfiction hikayelerini yazıyor ve bunu internet üzerinden binlerce insanla paylaşıyorlar.

İlk olarak Amerika'da 2005 yılında okuyucularla buluştuğunda Twilight o kendine has kasvetli havasıyla o kadar çok beğenildi ki yılın en iyi kitabı sıfatına bile layık görüldü. Karakterlerle ilk tanışmamız niteliğindeki bu kitapla beraber vampir edebiyatı da yeni bir kült edindi: Edward Cullen. Kitaptaki tasvirlere göre yunan tanrıları edasında boya posa endama sahip ve bir o kadar cool, romantik, düşünceli..Kısacası Edward karakteri bir genç kızın isteyeceği her şeye sahip. Öyle ki kitabı okuduktan Edward Cullen karakteri için sayısız fan sitesi ortaya çıktı hatta Edward aşkı o kadar ileri gitti ki kitabın diğer karakterleri Bella Swan ve diğerleri gölgede kaldı. Tabii ki bu durum okurların yarıdan fazlasının bayan olmasındaki en büyük etken. Milyonları aşan satış rakamları ve o yıl elde ettiği “international best seller” sıfatıyla 27 dile çevrilen Twilight’ın getirdiği bu büyük başarıdan sonra ikinci kitabın gelmesi hem okuyucu hemde yazar için artık farz olmuştu.

Twilight Sagaİkinci kitap New Moon (Yeni Ay) ile beraber olayların kurgusu da daha bir derinlik kazandı. Kasaba hikayesi olmaktan çıkarak vampir mitlerine hatta İtalya’ya kadar uzandık. Twilight filminde Edward’ı canlandıran Robert Pattinson’ın da favori kitabım dediği New Moon’da karakterler arasında öne çıkan yeni bir isim var bu sefer: Jacob Black. Serinin fanlarını Jacob Team ve Edward Team olarak ikiye bölen bu kitabın sinema versiyonu için sözleşmenin kesinleştiği oyuncuların ağzından duyuruldu bile. Mart ayında çekimlerine başlanması beklenen filmde yapımcı doğru bir karar vererek yönetmen değişikliğine gitmiş. Twilight filminde izleyenlerin eleştirilerine maruz kalan karakterleri iyi işleyemediği söylenen Catherine Hardwicke üzülmüş olsa gerek. Herkesi endişelendiren başka bir konuda Edward’ın ikinci kitapta çok az gözükmesi. Bu sebeple senaryoda bir takım değişiklikler söz konusu olacakmış.

Filme sadece Edward Cullen’i canlandıran Robert Pattinson’ı görmek üzere gidenlerin sayısı bir hayli fazla olduğundan olayların bir kısmı kitabın aksine Edward Cullen’in bakış açısından aktarılacakmış. Açıkçası kitabın hayranlarının bu duruma pek tepki göstereceğini düşünmüyoruz. Çünkü Anna Rice için Lestat neyse Twilight serisi için de Edward o demek. Sadece 35 milyon dolara çekilen buna rağmen 200 milyon dolar hasılat yapan Twilight tabi ki pek çok sahnede görsel açıdan yetersiz kaldı. Fakat gözüken o ki fenomene dönüşmesiyle beraber New Moon için kesinlikle masraftan kaçınılmayacak..

Twilight SagaGeçtiğimiz günlerde Türkçeye çevirilen üçüncü kitap Eclipse (Tutulma) 2007’de çıktığında malesef ilk iki kitap kadar iyi eleştiri alamadı. İsminden de fark edilebileceği gibi olayların durulduğu bir geçiş dönemini anlatıyor. İlk iki kitaptaki sürükleyicilikten eser olmaması eleştirmenlerin Stephenie Meyer’in kendisini tekrar ettiği suçlamalarıyla birleşince Eclipse romantik yönü ağır basan ortalama bir kitap oluverdi. Bella’nın gel-gitlerini okurken ilk iki kitaptaki kurguyu o kadar arıyosunuz ki... Yine de fanlar için Eclipse serinin elden düşmeyecek bir parçası. Her ne kadar fazlaca uzun diyaloglara ve hikaye anlatımlarına sahne olsa da sayfaları hızla çevirmemek elinizde değil.

Geçtiğimiz Ağustos ayında Harry Potter fenomenini aratmayan gece yarısı törenleriyle Amerika’daki kitapçılarda satışa sunulan serinin son kitabı Breaking Dawn henüz Türkçe’ye çevirilmedi ve kalınlığına bakılırsa daha da zamanı var. Kitabı üçe bölerek anlatmayı tercih etmiş Meyer. İlk üç kitapta olayları hep Bella’nın bakış açısıyla tanık olurken burada “Jacob Black Olmak” ile devreye yeni bir bakış açısı giriyor. Anlatım tarzı açısından açıkçası bu yöntem epey hoşuma gitti. Keşke diğer kitaplarda da bu bakış açısı ayrımına başvursaydı diye düşünmeden edemiyor insan. 4. kitabın belkide tek güzel yönü bu.

İlk üç kitabın film anlaşması yapılmışken Breaking Dawn için henüz ses seda çıkmadı. İçeriğinin fantastik öğelerinden ötürü olmalı. Yinede gereksiz uzatmalara rağmen “The End” yazısını görünce hafif bir burukluk yaşıyor insan. İlk gününde 1.3 milyon gibi rekor bir rakam elde etmesi ne yazık ki onu kötü eleştirilerden koruyamadı. Breaking Dawn eleştirmenlerin gözünde Eclipse’den öteye gidemedi, hatta daha da kötülendi. Özellikle kitaptaki bazı bölümler Stephenie Meyer kendi sonunu hazırladı gibi yorumları getirdi. Pek çok sürprizle karşılaşmak mümkün kitabı okurken.. Bazen keşke 3. kitapla bitseydi, ticari kaygılar yüzünden seriyi gereksiz uzatmasaydı diyor insan.

Twilight SagaSerinin fenomen olmasından ötürü hızını alamayan Stephenie Meyer altın yumurtlayan tavuğu kesmeden biraz daha faydalanmanın yolunu bulmuş olacak ki geçen sene bu sefer tüm seriyi Edward’ın bakış açısından anlatan farklı bir seri yazmaya başladı. İlk kitap Twilight’ın Edward’ın ağzından anlatıldığı bu kitabın isminin Midnight Sun olduğu duyulduktan kısa bir süre sonra bir anda ilk 13 bölümünün internete sızması yazarı öyle kızdırdı ki devam etmeme kararı aldı ve tabi ki tüm fanlar perişan. Devam edip etmeyeceği hala muamma iken Midnight Sun’ın bu 13 bölümünü eskaza okursanız belkide Twilight’dan daha çok hoşunuza gidecek özellikle Edward Cullen fanıysanız. Açıkçası ben Twilight’taki her bir ince detayı kaçırmadan dizayn edilen Midnight Sun’ı okurken iki kat daha zevk aldım.

Twilight Saga fenomeni henüz ülkemizde küçük küçük dalgalarla kendisini hissettiriyor. Ama yavaş yavaş bu dalgaların büyüklüğü ve şiddeti artacak gibi çünkü ilk kitabı okuyup bir de filmini izledikten sonra bir kez Twilight’ın dünyasına dalınca aslında her yerde olduğunu fark ediyorsunuz ve istemeden de olsa fenomenin bir parçası oluveriyorsunuz.


REKLAM ALANI

Reklamı Kapat
Bugün 9 ziyaretçi (37 klik) kişi burdaydı!

Zirve100 Site ekle
Eğitim
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol