GENÇ OGRETMEN
ANASAYFA
İLETİŞİM
ONLiNE DERSANE
KARİYER
EGİTİM
KULTUR-SANAT
HOBi
SPOR
GEZi
MUZiK
SAĞLIK
YAŞAM
TEKNOLOJi
SİNEMA
KiTAP
ALTERNATiF TIP
EGLENCE
OYUNLAR
ARŞİV
=> Osmanlıca dersleri
=> İslami fontlar&jijler
=> Evren bilim / Kozmik bilinç
=> Kozmik ve Beşeri Devinimler
=> Nefes Alma Teknikleri
=> CANLI YASAMIN TEMELI VE BILINCLI SIFA ENERJISI: SU
=> GİRİŞİM PRENSİBİ ve ESİR TEOREMİ
=> Kundalini Belirtileri Ve Semptomlari
=> ILAHI NUR: Bir Sunus
=> Dünyaya Zarar Vermeden Yaşamak
=> Kozmik Beden temizliği
=> Kozmik Işınlar Üzerine
=> Ankaranın Turistik Yerleri
=> ARABALAR
=> Aşık Veysel şatıroğlu Hayatı
=> Asit Yağmurları
=> Atmosfer Nedir?
=> Atomun Tarihi
=> Aya ikinci insan
=> Ayasofya Hakkıda
=> Aylar ve Anlamları
=> Azot ve Karbon Döngüsü
=> ASTROFİZİK
=> Uzun Evliliğin Formülü
=> kapadokya nasıl oluştu?
=> 18 Mart Çanakkale Zaferi
=> Kornea Nakli
=> Akupunktur Nedir
=> Bilgisayarı Kim Buldu Tarihçesi icadı
=> Bilim Ve Teknoloji
=> 1071 1453 arası önemli savaşlar olaylar
=> Ekran koruyucu indir
=> Winamp skinler
=> Beyaz Perde Yaratıkları
=> Dinozor Müzik Grupları
=> Sokakta gerilla işi sanat
=> Küresel ısınma
=> İklim değişikliğinden neden korkuyoruz?
=> Küresel ısınmanın etkileri
=> Böyle giderse neler olacak?
=> Kimler sorumlu?
=> Küresel Isınma ve Türkiye
=> Kyoto Protokolü
=> Fotoğraflarla Küresel Isınma
=> Neler Yapabiliriz?
=> Küresel Isınmaya Karşı Duranlar
=> Kaynakça
=> Herkesin kalbine giden yol midesinden geçer!
=> Kolayından Çin yemeği hazırlıyoruz
=> Çorbada tuzumuz olsun
=> Vitaminli yazı
=> Aşçıbaşı Testi
=> Mutfak canavarı
=> Modern Türk mutfağının kahramanı
=> Ah çikolata!
=> Baharat karnavalı, Hint mutfağı
=> Gözünüzü 4 Açın
=> Programlar
=> Kriptoloji
=> Michael Jackson
=> Reenkarnasyon
=> Mistisizm
=> Parapsikoloji
=> Atlantis
=> insan Beyni Allaha inanmaya Programlanmis
=> Kuran Bilimi Kurtardi
GÖRÜŞ KABİNİ
TOPLiST
DiNi YAZILAR

Ekol Hoca Din dersi Matematik Nişanlık Modelleri
Mistisizm

Mistisizm

 

Mysticism Yunanca μυστικός (mystikos) yani Eleusis Gizemlerine "katılan kişi" (initiate) ve gizemlere katılım anlamına gelen μυστήρια (mysteria) terimiyle ilişkilidir. Kelimenin kökeni hakkındaki görüşlerden biri Yunanca'da dudak ve gözleri kapamak anlamına gelen mueinden geldiği yönündedir.[1] Ancak günümüzde mistisizm kelimesi Eleusis gizemlerinden daha çok Neoplatoncu manevi hakikat veya Tanrı ile doğrudan deneyim, sezgi veya içe bakış yoluyla özdeşleşme veya yeni bir idrak seviyesine varma anlamında kullanılmaktadır. Bu deneyim yoluyla bilgeliğe ulaşılır.

Konu başlıkları

 

1 Dinler ve Mistisizm

  • 2 Mistisizmin Felsefe ile İlişkisi
  • 3 Mistisizm ve Hayat
  • 4 Mistisizm ve Şizofreni
  • 5 Mistik Gelenekler
  • 6 Dipnotlar
  • 7 Kaynaklar

 

Dinler ve Mistisizm

Mistisizm terimi çoğunlukla ana akım dini öğretilerle ilişkili veya bu öğretiler üzerine bina edilmesine rağmen dışsal (exoteric) uygulamaların ötesine geçen inanç ve uygulamalara işaret edilmekte kullanılır. Örneğin Kabala Musevilik içinde, Tasavvuf İslam içinde bir mistik hareket iken Gnostisizm hem Hristiyanlık içinde bir mistik hareket hem de Hristiyanlığın dışına çıkan çeşitli mistik gruplara işaret etmekte kullanılan bir terimdir. Kimileri Hristiyanlığın Musevilikten doğan bir mistik grup olduğunu iddia etmiştir. Budizm'de Vajrayana, Hinduizm'de de Vedanta bu dinlerin mistik kolları kabul edilebilir.

İnsanoğlu, tarihin belli dönemlerinde, görünen ve bilinen yollardan ulaşamadığını anladığı bazı gerçeklere, "gözlerini kapayarak", sezgileri ile ulaşmaya çalışmıştır. Mistisizm bu çabaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Araştırmalar, İslamiyetten önceki Türk ve İslam öncesi çok dinli Arap topluluklarında da mistisizmin yaşadığını göstermektedir. Buna göre, örneğin şaman dinine inanan insanlar, evrende hiçbir şey yokken, bir tek varlığa inanırdı. O' da güzellik yani "cemal" idi. Ondan baska duyan ve gören yoktu. Söylenceye (mitolojik inanca) göre, evren ve dünya, güzel olan bu varlığın, bir gün yalnızlıktan usanması ve evreni yaratmasıyla oluştu. Şaman dinine inanan Türklerin İslamdan önce inandığı şaman dinindeki Tanrı (Cemalullah) bu tanrıdır.

Benzer bir durum, İslamiyetten önce yaşamış olan Arap toplumları için de geçerlidir. Bu dönemde, çok Tanrılı inanca sahip olan Araplar için, her Tanrının, korkuyla beslenen bir etki ve yaptırım gücü vardı.

Tasavvuf, evreni var eden, Tanrı ile, insan arasında bir sevgi bağı oluşturma temeline dayanan bu inançların uzantısı olarak doğmuştur.

 

Mistisizmin Felsefe ile İlişkisi

Mistisizm ve modern analitik felsefe mistisizmin deneyimsel ve bütüncül olması ve mistik deneyimin genellikle ifade edilemezliği, modern felsefenin ise analitik, sözel ve indirgemeci oluşu sebebiyle birbirleriyle zıtlık oluşturur. Ancak mistisizm ile felsefe arasındaki bu ayırım modern dünyaya özgüdür. Tarihin büyük bölümünde mistik ve felsefi düşünce birbirleriyle yakından ilişkili olmuştur. Plato ve Pisagor ve bir ölçüde de Sokrat'ın öğretilerinde açık mistik unsurlar bulunmaktadır.; pek çok büyük Hristiyan mistik aynı zamanda döneminlerinin önde gelen filozoflarıdır ve Buda'nın sutraları ve Şankara'nın 'Ayırım Mücevheri'nde mistik fikirler yüksek bir analitik yaklaşımla değerlendirilmiştir. Mistisizm ve modern felsefe arasındaki uçurum temelde modern felsefedeki doğal bilimlerden etkilenen belirli bilimci okulların etkisinden kaynaklanmaktadır.

Mistik düşünce ikiye ayrılır:panteizm ve pananteizm.ilki evreni tanrı olarak görür ya da tersi.ikincisi ise evreni tanrıda görür.ilkinde kişisel bir tanrıya yer yokken ikincisi evreni tanrının bir parçası olarak görür.ilki hayatın akışına değişime özel bir önem vererek doğayla bütünleşmeyi savunurken ikincisi doğayı tanrının bir eseri olarak kavrar.mistisizm ikisinde de farklı kavrayış ve algılamalar doğurur.iki sistemin birleşimi olarak görülebilecek süreç teolojisi ise evrenin tanrıyla beraber devindiğini savunmaktadır.

 

Mistisizm ve Hayat

Ölüm hayatın dipnotu, eylem ve tavırların kendisini hissettirdiği o tükenmişliğe vurgu, ezeli pranganın esareti. Mistisizm ölümün insanın gerçek boşluğunu hissettiren, bütün çabaların bir kendini avuntuyla oluşa yönelten bir düşünce imgesi olduğunu yalnız iddia etmekle kalmaz, kesinlik hükmünde o dış gerçeklik denilen tantananın mekanizmasını da tanır. Aşkın, sevginin, dostluğun ve arkadaşlığın o en dipteki çölden, kuru iç yaşantıdan kurtulmak için icad edilen ama bir türlü gerçekliği yaşanamayan sadece oyun olarak yaşanmaya çalışılan bir sahtekarlık olduğunu bilir. Tanrı haz ilkesini yaşam içgüdüsü yaptı, içgüdü sosyal hayatı oluşturdu, kaçınılmayan bir uyum sürecinde insanlar daha doyum için gruplar, sınıflar ve birlikler oluşturdu. İnsanlık kendi hayatındaki, öz benliğindeki yalnızlığını kişisel sorunlarını politik sorunlara dönüştürerek rejimler üretti. Kana boğulan, iğdiş edilen insanlık tarihi hep insan zihnindeki ve kalbindeki o kopkoyu karanlıktan, kendini üretirken başkasını yokeden o bencil, bireyci doyumsuzluktan, o tam kavramı bulunmayan vahşilikten doğdu. Mistisizm, Tanrının karanlığından beslenen bu evrensen yapıda yine Tanrının aydınlık olan diğer yüzüne yüzünü dönmüşlerin yoludur. Tanrıyı, insanı ve hayatı yanılma payı olmadan hakkıyla teslim eden Tanrının batını boyutunun hizmetkarıdır.

 

Mistisizm ve Şizofreni

İnsan tek başına çıktığı hayat yolculuğunda türlü duraklardan aldığı enerjilerle beslenerek macerasına devam eder.Bu enerjiler onu biçimlendiren,referans noktası olarak kabul edilen ve tüm doğrultusunu belirleyen deneyimlerdir.Bu iç yolculukta kişi taşların yerine oturduğu ve görünüş ve bir kimlik kazanan süreç sonucu insan bütünüyle toplumun bir parçası,onun küçük bir örneği konumuna gelir.Bu,sosyal oyunun herkesi bir yaptığı bir sosyal hayatın ana karakteridir.Herkes farklı hayatlara sahip olsa da insanlar sosyal hayat alanlarında birbirlerine aynı sosyal tavır ve adetleri takınır.Bu toplumun yonttuğu ya da kollektif bilinçaltının dikte ettiği kültürel durum insanlara aynı havayı solutur.Mistisizm ve şizofren bu bütünlüğün gerçek insani değerlere kapalı,sadece hissedilen şeyin yobazlığa ve travmaya yol açabilen sahte düşlü,hassasiyeti tüketen ya da bir savaş yumuşatma aracı kadar rolü olan ahlaki normların kontrol mekanizması olduğunu ve hakim paydanın güç eksenli bir yaşam kültürü dayattığını bilir.Şizofreni Tanrının parçalara ayırdığı gerçeği tek tek parçalarda görüp tükenirken mistik parçalardaki bütünden doğar.Aşklarını aynı çizginin iki yönünde bulur:Tanrı ve insan.Mistik Tanrının adını insana söylerken,şizofren insanın adını Tanrıya söyler.Mistikler insandan kopmadan Tanrıyı,şizofrenler Tanrıdan kopmadan insanı aşk edinmişlerdir.Tasavvufta ilki sahv,ikincisi sekr halidir.Delilikleri daha da tükenmek için oynanmış bilinçli oyunlar ve sözlerdir.


REKLAM ALANI

Reklamı Kapat
Bugün 18 ziyaretçi (26 klik) kişi burdaydı!

Zirve100 Site ekle
Eğitim
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol